Ankara Çiğdemi Tükenmesin! Dr. Necati Yalçın

 

 

(Fotoğraf: http://dogalhayat.org/property/ankara-cigdemi-4/)

Bugün Kıbrıs Vadisi’ne gittik.

Ankara’ya en yakın, şelaleli gezi yapabileceğiniz doğa harikası vadisine.

Ankara çiğdemini aradık. Havalar ısındığından vadinin sınırı sayılabilecek bir yerde bulduk.

Kar da vardı kayalar da.

Selamladılar bizi.

Müjdelercesine baharı.

Sarı sarı…

 


Ankara çiğdemi

Ankara çiğdemi.

Crocus ancyrensis.

Pek çok yerde.

Şimdilik!

En iyi bildiğimiz satmak veya pilavını yapmak için soğanıyla sökmek!

 

(Kaynak : http://www.agaclar.net/forum/soganli-ve-yumrulu-bitkiler/26021.htm)

Milattan önce…

Bu topraklarda yaşayan Hititler

“Gök soğanımızı arttırsın!” demiş, Ankara çiğdemine bayram yapmışlar.

 

Sümerlerde AN (gök), TAH (artma), SUM (soğan) olarak 'gök soğanımızı artırsın' olarak çevrilebilecek kelimenin kökeni bereketin artması olarak Hititler zamanından bu yana bilinir. Çiğdem ya da Hititce ANTAHSUM, Aşık Veysel' in dizelerinde türkülere konu edilmiş 'hepsinden ben alayım' dizelerinde çiçeklerin en seçkini olarak aynı zamanda fazla yenildiğinde ise yine aynı türküde bahsi geçen 'yiğit başına belayım' dizesinde olduğu gibi zehirleyici özellikte bir çiçektir. (Türkçe' de Çiğdem, su (ıslak) kenarlarını izleyen yerlerde daha çok olduğu için yaş, yaşlı ve nem anlamına gelen Divan-ı Lügat-it Türk de 'çi' olarak bilinir. Eski Türkçe'de 'çigidem' adlı bir bitki vardır. Hünnap olarak bilinen Zizyphus sözcüğünden üretilmiş 'iğde' sözcüğü ile aynı kökten gelir.)
https://www.arkeotekno.com/pg_151_cigdem-pilavi-ve-hitit-antahsum-bayrami

500 yıl önce…

Bir ozan, Pir Sultan Abdal çıkmış.

Çiğdemle sohbet etmiş.

“Sordum sarı çiğdeme…”

 


1881…

İngiliz Mow

“Bu çiğdem, diğerlerinden farklı!” demiş, Ankara çiğdemini tescillemiş.

 

70 yıl önce…

Aşık Veysel. Efsane halk ozanımız.

Köy Enstitüleri. Efsane eğitim sistemimiz.

Hasanoğlan’da efsaneler buluşmuş, Veysel usta öğretici olmuş.

Gel zaman git zaman, eşini özlemiş Efsane Ozan!

Sevgiliye özlemini çiğdemden başlayıp anlatmış.

Çiğdem çiçek dolu dağlar,
Yârim gurbet elde ağlar.

Aşık Veysel'i dinlemek için:

 https://www.youtube.com/watch?v=szbjSqZ2cT0


Mow’un Ankara çiğdemini tescillemesinden 100 yıl kadar sonra…

12 Eylül günleri.

Bir ozanın evladı suçlanmış, Ulucanlar’a atılmış.

Daha sonra suçsuzluğu ortaya çıkmış ama zorlu bir süreç yaşanmış.

Ozan anne, acı evlat olmuş, şiire çiğdem girmiş…

 

Tel Örgüde Sarı Çiğdem

 Bir bayırda apansız

Yollarımı kesen sarı çiğdem
Alsam koğuşlara götürsem
Götürsem götüremem
Ellerim tel örgüde

Tel örgüde boynu bükük
Bir sarı bir küçük bir serin çiğdem…

 




Bugün…

Adıyla anılan mahallesinde bile artık yok.

Tarla veya yapılarla doldurulmayan alanlarda yaşamaya devam ediyor.

Korunduğu tek bir alan bile yok.

Ah!

Bir de toplayıp satmaya devam ediyoruz.


Ankara’nın göbeğinde!

“Adıyla anılan,

korunmayan,

bir yerde yetiştirilmeyen ve

soğanıyla satılan

bir çiçek ve

bir kent adı

söyleyin” diye sorsam…

 



Ankara Parkları Ankara Çiğdemiyle dolsun!

Doğal olarak yetiştiği alanlarda korunduğu yerler olsun.

Yetiştirildiği alanlar olsun.

Çoğaltılıp elde edilen soğanlarla Ankara parkları Ankara çiğdemiyle dolsun.

Kışın bitmeyecekmiş gibi gelen günlerinde açıyor.

Doğada, parklarda açtığında içimiz umut dolsun!

 


 

 

 

No comments:

Post a Comment